26 Ekim 2010 Salı

metrobüsü hamam kıvamına getiren şoföre selam ederim

merhaba, ben başı ağırlığının 10katına çıkmış halde sürünerek okula gitmeye çalışan kız. aynı anda 40derece sıcaklıktaki metrobüste deli gibi öksürmekten, ciğerlerini metrobüsün ortasına çıkaran kız da benim. okuldaki labaratuvar dersi için ilk haftadan hocasının sözünü dinleyip önlük alan tek kişi de ben oluyorum. ciğerlerinden kurtulmanın hafifliğiyle okula gelip, hiç bir iş yapmayan lab eşini, dersin ortasında azarlayan insan da benim. sınavlar başlarken hasta olmayı başarıp, derslere giremeyen o alnından öpülesi insan kim, tahmin et bakalım. ayrıca daha düğme dikemezken, dikiş makinesi kullanabileceği gibi bir hayale kapılan zat-ı muhterem de ben oluyorum. yoksa zatı şahane mi. emin değilim. sevgilisinin doğum gününün haftasonuna denk geldiğini görünce sevinen, sonra aynı haftasonu günün tam ortasında hayvan gibi bir sınavı olduğunu öğrenen şanslı numaraaaa reklamlardan sonra açıklanacak sayın seyircileeer! okulda insanlar kaynaşıp, saçma sapan etkinlikler için heycanlanırken içinde ufacık bir kıpırtı bile hissetmeden 1 aydır okula gidip gelen, oyuncu yerine seyirci modundaki insanım. bir kaç haftadır sinan çetinle film gibideyim, o heycanlı müzik çalarken kapı açılıyor ve arkasında kimsenin olmadığını görüyorum sanki. işin ilginç yanı, bu durumun artık hayal kırıklığı yaratmaması. hayır, fazla dramatize ettim. sadece, hormonlarım saçmalamışken üstüne ağır bir şekilde grip olan ve bu süre zarfında 'imoşınıl eating' kavramının dibine vurmuş biriyim. şimdi ise salı akşamı ritüelimi gerçekleştirip, osmanı izleyip ağlamayı planlıyorum. yün atletinizi giyip sağlıcakla kalın.adios

0 yorum: