26 Mayıs 2010 Çarşamba

dondurma çubuğu çiğnemek ftw

şimdi yatsam yarın öğlene kadar uyurum mesela. uykum olmasından değil yatağımın yumuşaklığını çok seviyorum ve yapmam gereken başka işler var. he bir de şu an dinlediğim albüm yüzünden tam anlamıyla kafamın içinde filler zıplıyormuş gibi hissediyorum. onun daha güzel bir söyleniş tarzı vardı da gönlüm elvermedi şimdi burda yazmaya. bunu da neden yazdığımı bilmiyorum zaten. sanırım ağzımdaki dondurma çubuğunu çiğnemekten sıkıldım ve tahta tadı çok garip geliyor. he bir de içeri gidip yeniden ders çalışmaya başlamak çok zor. uf çubuk kırıldı. dilimi çubukla bastırıp ayna karşısında bademciklerimi mi görmeye çalışsam. belki bademciklerim çok hoşuma gider ve sırf bademcik ameliyatı yapabilmek için doktor olmaya karar veririm. bu gidişle hitit üniverstesinde bile tıp kazanamam o ayrı. hitit üniversitesinde herşey tek bir odadaymış diyolar. yemekhane, yatakhane, derslik, dekanın odası, labratuar hepsi bir arada. aman geç kaldım derdi yokmuş hiç. deney diye de pamukta fasuyle yetiştirtiyorlarmış. yoksa labaratuvar diye mi yazılıyordu. hiç öğrenemedim doğrusunu. hitit üniversitesi diye bi yer var mı lan.

1 yorum:

Pink Freud dedi ki...

Ben de böyle rüyalar görüyorum ama rüyada bile ben çalışmadım ki nasıl kazandım burayı yok yok bu bi rüya diyorum, durum vahim.d